Uzman: Çölyak Hastalığının tek tedavisi glütensiz beslenme

Çölyak Hastalığı ve Beslenme Üzerine Uzman Doktordan Öneriler

İç Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Dündar Güngör, glüten entropatisi olarak bilinen çölyak hastalığı hakkında bilgiler verdi. Bağırsakların glütene aşırı hassasiyeti olan bu hastalığın genellikle gaz şişkinliği, ishal, ya da kabızlık gibi şikayetlerle kendini gösterdiğini belirtti.

Glüten Hassasiyeti Kimlerde Görülebilir?

Glüten entropatisinin belirtilerini taşıyanlar, glütenden kaçınmak zorunda olduklarını belirten Op. Dr. Dündar Güngör, “Çölyak hastalığı başlangıcında, bağırsak geçirgenliği sendromu adı verilen bir durum ortaya çıkar. Bu durumda, bağırsaktan geçmemesi gereken zararlı maddelerin ve büyük moleküllerin geçmesi durumu meydana gelir. Bunu takiben, glüten hassasiyeti gelişebilir. Glüten hassasiyeti olan kişilerin her zaman çölyak hastalığına yakalanacakları anlamına gelmez. Bazı hastalar, çölyak hastalığı olmadan önce bile glütene karşı aşırı hassasiyet gösterebilirler. Bu durumda, çölyak hastalığı tedbirlerini alarak ilerleriz. Çölyak hastalarına, glütenden uzak durmalarını öneriyoruz. Tahıllarda genellikle glüten içerir. Örneğin, beyaz ekmek gibi en çok tüketilen ekmeğimizde yoğun miktarda glüten bulunmaktadır. Glütensiz ekmeklerin kabarması zor olabilir ve lezzeti de düşük olabilir. Bu nedenle, glüten çölyak hastalığının temel nedenlerinden biridir” dedi.

”Sağlıklı Olma Yolunda Adımlar Atmak”

Çölyak hastalığının tedavi edilebilir olduğunu ancak tedavi sürecinde hastanın bazı sorumluluklarının bulunduğunu belirten Op. Dr. Dündar Güngör, “Hasta, glüten içeren gıdalardan uzak durmalıdır. Sebzeler ve meyvelerle beslenmelerini öneriyoruz. Ayrıca, yumurta, işlenmemiş et, balık, tavuk gibi besinler tüketebilirler. Mısır ve mısır unu gibi tahıllarda genellikle glüten bulunmaz. Bu tür besinleri tüketen hastaların çoğu zaman çölyak hastalığını tedavi etmiş olur ve bağırsak sağlığına kavuşmaya başlarlar. Ancak daha sonra tekrar glütenli gıdalar tüketildiğinde, hastaların aynı şikayetlerle geri dönebileceğini unutmamak gerekir” dedi.

“Glütenden Uzak Durmak Önemli”

Her zaman glütenden uzak durmanın önemli olduğunu vurgulayan Op. Dr. Dündar Güngör, “Glütenden uzak durmak her zaman faydalıdır. Glüten özellikle tiroid hastalıklarına yol açabilir. Glütenin protein yapısı, tiroid hücrelerine benzerlik gösterir. Vücut, tiroid hücrelerine karşı glütene karşı hassasiyet geliştirebilir. Bu durumda, vücut, tiroid hücrelerine saldırabilir ve haşimato tiroid gibi hastalıklara yol açabilir. Bu nedenle, vücudunuzu glütene karşı korumak önemlidir.” şeklinde konuştu.

Related Posts

Diyarbakır’da Doktora Satış Kotası Saldırısı!

Doktora Satış Kotası Saldırısı! Diyarbakır’da medikal firma çalışanları, şef asistan doktora saldırdı. 3 kişi hakkında 14 yıl hapis talebi

Gebelikte yapılıyor, doğumdan sonra hayat kurtarıyor!

Gebelikte yapılan boğmaca aşısı, bebekleri doğumdan sonraki ilk aylarda karşılaşabilecekleri ciddi solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruyor. Aşı, artık rutin bağışıklama programında yer alıyor. Uzmanlar zamanlamaya dikkat çekti.

KKKA vaka sayısı artıyor: Keneye dikkat

Yaz aylarının gelmesiyle kene vakalarında artış yaşanırken, uzmanlar Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına karşı uyarıyor. Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, hastalığın ölümcül seyredebileceğini belirterek “Kene çıplak elle çıkarılmamalı, mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulmalı” dedi.

Çocuklar sözlerden çok davranışlara inanıyor! ‘İdeal baba’ nasıl olmalı?

Babasıyla sağlıklı bir bağ kuran çocukların, özgüveni yüksek, duygularını yönetebilen ve sosyal ilişkilerde başarılı bireyler olarak geliştiklerini vurgulayan Çocuk-Ergen Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, baba figürünün çocuğun hayatındaki yeri ve önemi hakkında bilgi verdi.

Kalbinizde plastik olabilir mi? Uzmanından kritik açıklama

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Demir, mikroplastiklerin yalnızca sindirim sistemini değil; kalp, beyin ve böbrekleri de tehdit ettiğini belirtti. Mikroplastiklerin vücutta iltihap oluşturduğunu söyleyen Demir, kalp krizi riskinin bu nedenle arttığını vurguladı.

Metabolizmanızın gücü, hamile kalındığınız aya mı bağlı?

Japonya’da yapılan kapsamlı bir araştırma, metabolizmamızın sadece yediğimiz yiyeceklere veya ne kadar hareket ettiğimize değil, dünyaya gelmemize neden olan sürecin yılın hangi dönemine denk geldiğine de bağlı olabileceğini ortaya koydu. Araştırmaya göre, kış aylarında başlayan gebeliklerle dünyaya gelen bireylerde, vücudu sıcak tutan ve fazla enerjiyi yakan kahverengi yağ dokusu daha aktif oluyor.