Doç. Dr. Güner, “29 Eylül Dünya Kalp Günü” kapsamında yaptığı açıklamada, kalp ve damar hastalıklarının dünyada ve Türkiye’de en önemli ölüm nedenlerinin başında geldiğini belirtti.
Risk faktörlerinin kontrolüyle büyük ölçüde önlenebilir olmasına rağmen kalp ve damar hastalıklarının her yıl milyonlarca insanı etkilemeye devam ettiğini ifade eden Güner, bu konuda farkındalık amacıyla her yıl 29 Eylül’ün Dünya Kalp Günü olarak kutlandığını dile getirdi.
İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Güner, organ bağışının toplum sağlığı açısından büyük önem taşıdığını söyledi.
Organ bağışının aynı anda birçok hastaya yaşam şansı sunduğunu vurgulayan Güner, “Bir kişi bağışçı olduğunda birçok hayat yeniden doğuyor. Bugün kalp nakli bekleyen 501 hastamızın her biri, bağışlanacak bir organla yeniden sağlıklı bir yaşama kavuşabilir. Unutmayalım ki organ bağışı, sadece hastaya değil, onun ailesine ve sevdiklerine de yeniden umut demektir.” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Güner, toplumun daha fazla duyarlılık göstermesinin yüzlerce hastanın hayata tutunmasına katkı sağlayacağının altını çizdi.
“Organ bağışı, susmuş kalplere yeniden hayat verir, çocuklara annelerini, babalarını, eşlere birbirlerini, ailelere sevdiklerini geri kazandırır.” diyen Güner, her bağışın bir can ve hayat olduğuna işaret etti.
Vatandaşları organ bağışı konusunda daha bilinçli olmaya ve cesaretle bu adımı atmaya davet eden Güner, kalp sağlığının korunmasında koruyucu hizmetlerin önemli olduğunu söyledi.
Aile hekimleri aracılığıyla 18 yaşından itibaren hipertansiyon taramaları yapıldığını anlatan Güner, 40 yaşından itibaren de tüm erişkinlerde yılda en az bir kez kardiyovasküler risk değerlendirmesi gerçekleştirildiğini belirtti.
Güner, taramalar sonucunda risk faktörleri tespit edilen vatandaşların Sağlıklı Hayat Merkezlerine yönlendirildiğini kaydederek, “Diyetisyen, fizyoterapist ve psikolog danışmanlıklarıyla yaşam tarzı değişiklikleri destekleniyor, gerekli durumlarda ise ileri tetkikler için hastanelerimizde muayene randevuları oluşturuluyor.” dedi.
Kalp hastalıklarının büyük bölümünün önlenebilir nedenlere bağlı olduğuna dikkati çeken Güner, dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite, sigaradan uzak durma ve stresi doğru yönetmenin kalp sağlığının en güçlü koruyucuları olduğunu, küçük adımların büyük sonuçlar doğurduğunu unutmamak gerektiğini sözlerine ekledi.