İmamoğlu protestolarındaki polis şiddetini eleştiren Enes Hocaoğulları, 8 Eylül’de hakim karşısında

2 Eylül 2025

Enes Hocaoğulları, 27 Mart’ta Strazburg’da Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi kapsamında yaptığı konuşmada, Türkiye’deki protestolara yönelik polis müdahalesini eleştirdiği gerekçesiyle “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” (TCK 217/A) ve “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” (TCK 216/1) suçlarından yargılanıyor.

Konuşmasında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından gerçekleşen gösterilere dair orantısız güç ve çıplak arama gibi ifadeler kullanan Hocaoğulları, 5 Ağustos’ta Ankara Esenboğa Havalimanı’nda gözaltına alınarak tutuklandı.

‘SAVCILIK: ÜLKE İTİBARI HEDEF ALINDI’

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Hocaoğulları’nın konuşmasında yer verdiği iddiaların “hiçbir somut veriye dayanmadığı” ve “ülkenin itibarını zedelediği” öne sürüldü. Ayrıca konuşmanın, kamuoyunda ayrışma yarattığı ve suç teşkil ettiği iddia edilerek, TCK kapsamında cezalandırılması talep edildi.

İddianamede, Hocaoğulları’nın Avrupa Konseyi toplantısına “resmî bir davetle katıldığına dair belge sunmadığı” da ifade edildi. Savcılık ayrıca, TCK 53. madde kapsamında kamu haklarından yoksun bırakılmasını istedi.

‘İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ YARGILANIYOR’

Enes Hocaoğulları’nın avukatı Mahmut Şeren, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada tahliye taleplerinin reddedildiğini belirterek, ilk duruşmanın 8 Eylül saat 11.55’te yapılacağını söyledi.

Şeren, iddianamenin yalnızca suçlayıcı delillere dayandığını, lehlerine sundukları belgelerin göz ardı edildiğini belirtti:

“Enes’in konuşmasında yer verdiği iddialar, Ankara Barosu, Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları Derneği gibi saygın kurumların raporlarında da yer alıyor. Ayrıca o döneme ilişkin çok sayıda medya haberi mevcut. Ancak bu delillere iddianamede yer verilmemiş. Bu durum yargılamanın adil şekilde yürütülmesi açısından ciddi bir eksikliktir.”

Şeren, ayrıca sosyal medyada Hocaoğulları’na destek mesajlarının görmezden gelindiğini ve sadece suçlayıcı paylaşımlara yer verildiğini vurguladı. Hukuki sürece dair beklentilerini ise şu sözlerle ifade etti:

“Avrupa Konseyi gibi bir kurumda yapılan meşru bir hak savunuculuğu faaliyeti yargılanmamalı. Enes’in konuşması ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Beraat kararı verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”