Çok tartışmalı bir kararla, depremzedelerin geçici barınma sorununun çözümü için tüm Türkiye’deki üniversiteler kapatıldı ve öğrenci yurtları depremzedelere açıldı. Bu kapsamda Adıyaman’ın Çelikhan ilçesindeki depremzedeler de Muş’a getirilerek KYK yurtlarına yerleştirildi.
Danişmend Gazi Yurt Müdürü Hasan Yarçin, “Yurdumuzun kapısını depremzedelerimize açtık. Buraya gelen ailelerimize hizmet veriyoruz” dedi.
Yarçin, “Yurt içerisinde ailelerin acil ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir çarşı açtık. Bir diğer yandan özellikle çocuklar için tamamen ücretsiz mini market açtık. Burada ailelerimize her türlü imkanı sunmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
KAPASİTE 898 KALAN DEPREMZEDE 100
Hasan Yarçin şunları söyledi:
“Devletimizin tüm imkanlarını, depremzedelerimiz için seferber etmiş durumdayız. Yurdumuzda 100 yakın depremzedemiz var. Bu sayı gün geçtikçe Muş Valiliği koordinesinde artmaktadır. Yurdumuzun kapasitemiz 898 kişiliktir. Bu kapasitemizi bizler ailelerimiz için kullanmaya devam edeceğiz. Aynı zamanda depremzedelerimizin üç öğün yemekleri bakanlığımız tarafından karşılanmaktadır” diye konuştu.
“YAKINLARIMIZIN ÇOĞUNU KAYBETTİK”
Öte yandan yurda yerleşen afetzedeler, korku dolu anları anlattı. 5 yaşındaki kızını gece uyutamadığını söyleyen Fadime Toptaş, “Kızım bir türlü uyumadı. ‘Anne deprem olacak, uyumak istemiyorum’ dedi. Kızımın bu dediğine inanmadım. ‘Kızım bir şey yok, niye deprem olsun’ diyerek zorla yatağa götürdüm. Gece deprem oldu, uyandım; ‘Allah’ım ne olur, ben çocuklarımın yanına gidebileyim, onlara ulaştır beni’ diye dualar ettim” dedi.
Çelikhan’daki Zafer Mahallesinde 2 katlı evde oturduklarını söyleyen Sabiha Toptaş, yakınlarının çoğunu kaybetmenin üzüntüsü içinde olduklarını söyledi. Deprem anında kendisini dışarı attığında, sanki üzerinden uçak geçer gibi ürkütücü ses olduğunu anlatan Toptaş şöyle konuştu:
“Deprem gece saat 04.17 civarında oldu. Biz o esnada uyuyorduk. Bir anda fark ettim ki sallantı oluyor. Yatak odasından kalkıp çocuk odasına geçmek istedim. Çocukları alıp dışarı çıkmak istedim. Küçük çocuğum yatağın altına girmiş, çok korkmuş ve ağlıyordu. Çocukları alamadan dışarı çıktığımda, aşırı bir ses vardı. Sanki üzerimden uçak geçiyordu. Kendimi öylece kaybettim. Çocuklarıma ısrarla ‘Gelin’ dedim. Çocuklar gelmedi, ‘Anne dışarıda çok kar var, biz gelemeyiz’ dediler. Feryat figan ederek dışarı çıktığımda baktım, enkazın içerisindeyim. Yan komşumun çatısı üzerime gelmişti. Deprem durduktan sonra arka tarafa doğru geçtim. Çocuklarımı bekledim, çocuklarım gelmedi. Ortanca oğlum geldiğinde, ‘Baban nerede?’ diye sordum. ‘Babam içeride’ diye cevap aldım. İçeri girdiğimde eşim bayılmıştı, çocuklar içerideydi. Evlerimizde hasar oldu, dışarı çıktık ve çok şükür, canımızı kurtardık.”
‘KIZIM UYUMADI’
Deprem günü saatin 00.30 olmasına rağmen 5 yaşındaki kızının yatmak istemediğini anlatan 3 çocuk annesi Fadime Toptaş şöyle devam etti:
“Kızım Züleyhayı uyutmak istedim. Kızım bir türlü uyumadı. Anne deprem olacak, uyumak istemiyorum dedi. Kızımın bu dediğine inanmadım. Kızım bir şey yok, niye deprem olsun? diye onu zorla yatağa götürdüm. Kızımı uyuttuktan sonra ya deprem olursa, diye içime korku düştü. Çocuklar ayrı, biz ayrı odada uyuyorduk. Dua ettim o esnada, Rabbim eğer deprem olursa beni çocuklarıma kavuştur, diye dua ettim.
Gece deprem oldu, uyandım; ‘Allahım ne olur, ben çocuklarımın yanına gidebileyim, onlara ulaştır beni’ diye dualar ettim. Ben odadan çıktım. O sırada odadaki dolap, eşimin üzerine düştü. Eşim gelemedi ama ben çocuklarıma kavuştum. Çocuklarımla ranzanın uçlarına doğru indik. Hepsi çömelmiş vaziyette başlarını yere doğru eğmişlerdi. Deprem dursun, diye bekledik ama durmadı. Ev yıkılmaya başladı. Büyük kızım nefesi kesilircesine yere çömelmişti. Kızımdan başını kaldırmasını istedim. Ev üstümüze yıkılırsa belki bizi enkaz altında bulurlar, nefes alabiliriz bu şekilde, diye söylendim.”
“YAN BİNA ÜZERİMİZE DEVRİLİYORDU”
Devrilen dolapların kendiliğinden kalktığını ve çıkış kapısı oluştuğunu gözyaşlarıyla anlatan Fadime Toptaş, Bir anda dolaplar kendiliğinden kalktı ve bizim çıkış yerimiz açıldı. Çocuklarımı aldım ve merdivenlerden indik. Kapıyı açtığımızda hemen yan bina yıkılmıştı üstümüze doğru geliyordu. Tekrar içeri doğru girdik. Dışarıda kar diz boyuydu. Yol üzerine çıktık ve artık nasıl çıktığımızı hatırlamıyorum. Eşim de daha sonra bir şekilde evden çıkıp yanımıza geldi. Geceyi dışarıda, arabada geçirdik. Hava çok soğuktu. O gece çok sıkıntı çektik. Gece evi, arabası olmayan herkes dışarıdaydı. Çocuklar kar üzerinde uyudular. O anları hiç unutamıyorum. Hepsi sabaha kadar soğuktan dondu” dedi.
DHA