Serinlemek için bile olsa bu 3 içeceği yazın asla içmeyin: Vücudu susuz bırakıp fark ettirmeden hasta ediyor

Yaz sıcakları bastırdığında serinlemek için ilk akla gelen içecekler, aslında vücudunuza faydadan çok zarar veriyor olabilir. 

Uzman Dr. Jimmy Mohamed, plajda veya sıcak bir günde ferahlamak amacıyla tüketilen ancak sağlık için risk oluşturan 3 popüler içecek grubuna karşı önemli uyarılarda bulunuyor.

Artan sıcaklıklarla başa çıkmak için düzenli sıvı alımı hayati önem taşırken, Dr. Mohamed bazı içeceklerin serinletmek yerine vücudun su dengesini daha da bozabileceğinin altını çiziyor.

1. Gazlı içecekler: Serinletmiyor, aksine susatıyor

Listenin ilk sırasında kola ve benzeri gazlı içecekler yer alıyor. Dr. Mohamed’e göre bu içecekler serinlemek için son derece yanlış bir tercih. Bunun birkaç önemli nedeni var:

Yüksek şeker oranı: Şekerli içecekler, sanılanın aksine susuzluğu artırır ve vücudun su ihtiyacını karşılamaz.

Fosfat içeriği: Özellikle kolalı içeceklerde bulunan fosfat, kardiyovasküler sistem üzerinde zararlı etkilere sahip olabilen bir katkı maddesidir.

Böbrek Taşı riski: Yüksek şeker tüketimi, böbrek taşı (renal kolik) oluşma riskini artırır.

2. Meyve suları: Sağlıklı görünen gizli tehlike

Genellikle sağlıklı bir alternatif olarak görülen hazır meyve suları da Dr. Mohamed’in “kaçının” listesinde. Bu içeceklerin en büyük sorunu, içerdikleri yoğun şeker miktarı. Portakal veya elma suyu gibi bir içeceğin bir litresinde yaklaşık 100 gram şeker bulunabiliyor.

Bu yüksek şeker konsantrasyonu, uzun vadede gazlı içeceklerle benzer olumsuz etkilere yol açabilir ve vücudun sıvı ihtiyacını etkin bir şekilde karşılamaz. Dr. Mohamed, meyve suyu yerine meyvenin kendisini yemenin veya sadece su içmenin en doğru seçenek olduğunu vurguluyor.

3. Enerji içecekleri: Kalp için “tehlikeli” bir yük

Dr. Mohamed’e göre sıcak havalarda özellikle kaçınılması gereken grup ise enerji içecekleri. Bu içecekler, vücut zaten iç sıcaklığını düzenlemek için yoğun çaba sarf ederken ekstra bir stres kaynağı oluşturur.

Enerji içecekleri, kan basıncını yükseltip kalp atış hızını artırır. Bu etkiler, sıcak havanın vücut üzerindeki baskısıyla birleştiğinde kalp ve damar sağlığı için tehlikeli bir kombinasyon yaratabilir.

Peki ne içmeli?

Dr. Mohamed, sıcak havalarda içecek seçimine özen gösterilmesi gerektiğini belirtiyor. En güvenli ve etkili sıvı kaynağının su olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.

İdeal miktar: Çok sıcak havalarda günde yaklaşık 2 litre su tüketmek hedeflenmelidir.

Zamanlama: En önemlisi, susamayı beklemeden gün boyunca düzenli aralıklarla su içmektir.

Alternatif kaynaklar: Karpuz ve kavun gibi su oranı yüksek meyveler de sıvı alımına destek olmak için harika birer alternatiftir.

Related Posts

Gıda skandalında sıra havuca geldi: Avrupa’dan geri gönderildi, zehir saçıyor

Türkiye’den Romanya’ya ihraç edilen havuçlarda, insan sağlığı açısından tehlikeli seviyede “linuron” maddesi tespit edildi. Avrupa Birliği’nin Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi (RASFF), söz konusu ürünlerin piyasadan çekilmesine ve Avrupa pazarına girişinin engellenmesine karar verdi.

Sıcaklar için uyarı: Ödemle başa çıkmak için maden suyu tüketilmeli

Uzmanlar yaz sıcaklarının etkisini artırdığı bugünlerde ödem sorununa karşı yurttaşları uyarıyor. Aşırı sıcaklar ve terleme nedeniyle vücudun elektrolit dengesinin bozulduğunu belirten Güneş, bu durumun ödem oluşumuna yol açabileceğini söyledi.

Lenfomada zamanlama önemli: Erken tanı ile tedavi mümkün

Medical Point Gaziantep Hastanesi Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Eser, halk arasında “lenf bezi kanseri” olarak bilinen lenfomanın, erken tanı sayesinde büyük ölçüde kontrol altına alınabildiğini söyledi.

Gizli pandemi: Lyme

425’den fazla hastalığı taklit eden ve teşhis edilmesi bu yüzden zor olan Lyme hastalığı ‘gizli bir salgın’ olarak nitelendiriliyor. Geçmişte kenelerden bulaştığı düşünülen hastalığın bit,
pire, sivrisinek, tahtakurusu gibi kan emicilerden de geçtiği belirtiliyor.

Yaygın virüs ‘öpücük hastalığına’ neden oluyor, kanser riskini de 5 kat artırıyor!

Dünya genelindeki çoğu insanın hayatının bir döneminde enfekte olduğu Epstein-Barr virüsünün (EBV), kansere yakalanma riskini önemli ölçüde artırabileceği ortaya çıktı. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) kanser araştırma ajansının yeni çalışmasına göre, yaygın görülen bu virüs, kişileri henüz kanser teşhisi almadan yıllar önce yüksek risk altına sokabiliyor.

Önemsiz başlayan ama… Sessiz ilerleyen tehdit

Prostat büyümesi çoğu erkekte yaşlanmanın doğal bir sonucu. Ancak ne zaman tehlikeye dönüşür, bunu bilmek hayat kurtarır. İyi huylu büyüme, kanser ve enfeksiyon birbirine karıştırılıyor. Belirtiler benzer ama tedavileri çok farklı.