Selimiye Camii restorasyonu durdurulmuştu! AKP tarihi camileri nasıl restorasyona kurban etti?

selimiye camii restorasyonu durdurulmustu akp tarihi camileri nasil restorasyona kurban etti A8YdH2C5.jpeg

Geçtiğimiz ay Selimiye Camii’nin restorasyonu tepki çekmiş restoratörler, sanat tarihçileri ve sivil toplum kuruluşları eserin tarihi dokusunun korunmadığına işaret etmişti. Sosyal medyada hızla yayılan öncesi-sonrası görsellerine verilen tepkilerin ardından Selimiye Camii’nin restorasyonu “işlemlerin uygulanması halinde yapıt açısından telafisi güç zarar doğurabileceği” ifade edilerek mahkemece durduruldu.

Ne var ki AKP döneminde restorasyon kurbanı olan tek eser Selimiye Camii değil. İktidarın son 20 yılda restorasyon gerekçesiyle dokunduğu eserlerin pek çoğunda faciaya yol açtığını belirten Osman Aydoğan, sehriyar.info’da konuya dair ayrıntılı bir inceleme yaptı.

Selimiye Camii’nde yapılan restorasyonu “kültür katliamının son örneği” olarak niteleyen Aydoğan, “Selimiye’nin kalem işleriyle ilgili restorasyon çalışmaları kapsamında, restorasyonlarda kalem işleri ve duvar resimlerine yapılan yanlış müdahaleler dikkat çekiyor: Selimiye Camii’nin merkez kubbesinin mevcut halini tam olarak görmek, planlanan restorasyonun potansiyel bir ‘cinayet’ olarak nitelendirilen etkisini daha iyi anlamak için gerekiyor” ifadelerini kullanıyor.

(Selimiye Camii Büyük Kubbe Öncesi-Sonrası)

Tepkiler sonucu ‘‘tarihi dokuya ve restorasyon kurallarına aykırı olduğu’’ gerekçesiyle Edirne Bölge İdari Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma davası açılıyor. Edirne Bölge İdari Mahkemesi de 27 Eylül 2025 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı veriyor. Ancak Aydoğan, bu kararın da kamuoyunda yükselen tepkileri durdurmak, konuyu unutmaya bırakmak ve sonra da projeye kaldığı yerden devam etmek amacını taşıdığını belirtiyor.

Selimiye Camii Tespit ve Tahkik Heyeti Kurulu’nda yer alan isimlerin basına verdiği demeçlerden örnekleri sıralayan Aydoğan Türk kimliğini inkâr ederek “Selefi Vahhabi düşüncesine sahip olduklarını” öne sürüyor. Heyet Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Sadettin Ökten’in “Tevhide ve sünnete götürmeyen her türlü unsurun, oradan edepli şekilde kaldırılması icap eder” sözlerini alıntılayan Aydoğan, “IŞİD, Suriye’de ve Irak’ta tarihi eserlere ne yapmışsa bu zihniyet de Türkiye’deki Türk eserlerine aynı işlemi yapıyor ve yapmak istiyor. Türkiye’de Selefi Vahhabi düşüncesinin, toplumun her katmanına sızmaya çalıştığı ve Türk kültür ile sanat dünyasında da önemli bir ilerleme kaydettiği gözlemleniyor” diyor.

“Restorasyon adı altında kültür ve sanat cinayeti işleniyor, kültür ve sanat katliamı yapılıyor” diyen Aydoğan durumu, “Ülkemizde tarihi eserlerin, özellikle camilerin restorasyonunda, AKP döneminden itibaren bir özensizlik göze çarpıyor. Ancak bu özensizlik, cehaletten ya da iş bilmemekten kaynaklanmıyor; aksine, kasıtlı ve bilinçli bir şekilde gerçekleştiriliyor” şeklinde açıklıyor.

Yazısında Çorum Ulu Camii, Kastamonu Nasrullah Cami, Kapalı Çarşı, İznik Nilüfer Hatun İmareti içerisindeki Türk İslam Eserleri Müzesi, Bursa Şehzade Mustafa Türbesi kubbesi, Trilye Fatih Camisi, Zeyrek Cami, Malatya Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı, İzmit Orhan Cami, Üsküp Sultan Murad Camii, Ayasofya Şehzadeler Türbesi, İstanbul Haseki Hürrem Sultan Camii gibi örneklerde gerçekleştirilen restorasyon facialarını görsellerle açıklayan Aydoğan, “Bu restorasyonların tamamında terihi eserlerdeki tezyinat, süsleme ve hat sanatları kazınıp yerine resmen beyaz badana yapılıyor” diyor.

(Çorum Ulu Cami kubbesinin öncesi-sonrası)

(Kapalı Çarşı Restorasyon öncesi-sonrası)

(Malatya Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı öncesi-sonrası)

(İstanbul Haseki Hürrem Sultan Camii restorasyon öncesi-sonrası)